Haber özet : yenibil

13-Dünya nüfusu fazla artıyor diyen kuruluş Club of Rome hakkında-2

Club of Rome'un üyelerinin isimleri kendi sitesinde "Members" bölümünde listelenmiştir

https://tr.qaz.wiki/wiki/Club_of_Rome
adresinde verilen bilgilerde görüleceği gibi, Club Of Rome'un nüfus artış hızı karşısında kaynakların yetmeyeceği şeklindeki görüşleri çeşitli bilim insanları tarafından aşırı kötümser varsayımlara dayalı olduğu, gerçeği tam yansıtmadığı şeklinde eleştirildi.

https://en.wikipedia.org/wiki/Club_of_Rome
adresinde "Club of Rome üyeleri arasında "eski veya görevdeki devlet başkanları, BM yöneticileri, yüksek düzey politikacılar ve hükümet görevlileri, diplomatlar, bilim insanları, ekonomistler ve dünyanın her tarafından iş dünyası liderleri" olduğu belirtiliyor

The Club of Rome was created to address the multiple crises facing humanity and the planet.

Haber özet : yenibil

12-Dünya nüfusu fazla artıyor diyen kuruluş Club of Rome hakkında-1

(kendi sitesinden, "hakkımızda" bölümünden özet çeviri )
Club Of Rome insanlığın ve gezegenin karşı karşıya olduğu krizleri çözümlemek üzere kuruldu

1965 yılında bir İtalyan sanayici Aurelio Peccei OECD'de İskoç Bilim Başkanı Alexander King'i etkileyen bir konuşma yaptı. İkili insanlığın ve gezegenin geleceği konusunda derin bir endişeyi paylaştıklarını fark ettiler. 3 yıl sonra King ve Peccei Roma'da Avrupalı bilim insanlarının bir araya geldiği bir toplantı düzenlediler. Amaçları bugün hala Club of Rome'u tanımlayan temel fikirleri geliştirmekti.

1970'de gurubun ilk büyük toplantısında MIT'de bir sistem profesörü olan Jay Forrester grubu ilgilendiren karmaşık problemleri incelemek üzere geliştirmiş olduğu bilgisayar modellerini kullanmayı önerdi. MIT'den bir araştırmacılar ekibi gezegende büyümeyi sınırlayan beş büyük faktörü ele alarak dizginlenmemiş büyümenin sonuçlarını incelediler. Bu faktörler nüfus, tarım üretimi, yenilenemeyen enerji kaynakları, sanayi üretimi ve çevre kirlenmesi idi.

1972'de Club'ın ilk büyük raporu "Limits To Growth" (Büyümenin Sınırları) yayınlandı. Rapor dünya çapında tartışmalara yol açtı ve küresel sürdürülebilirlik hareketine hız verdi. Bugün Club of Rome'un 35 ülkede kuruluşları var. (devamı var)

The Club of Rome was created to address the multiple crises facing humanity and the planet.

Haber özet : yenibil

11-Global 2000 Raporu hakkında

1980 Temmuz'unda yayınlanan Global 2000 Raporu dünya çapında çevre politikasında değişiklikler yapılmazsa insanlık için ağır sonuçları olacağı uyarısında bulunuyor. Üç yıllık bir inceleme sonucunda Çevre Kalitesi Başkanlık Konseyi tarafından ABD Dışişleri Bakanlığı ve diğer federal kurumlarla işbirliği içinde hazırlanan raporda 'Şimdiki eğilimler devam ederse 2000 yılında dünya daha kalabalık, daha kirli, ekolojik açıdan daha dengesiz ve bozulmaya daha açık olacaktır' denmektedir.

1980'de Carter döneminde hazırlanan Global 2000 Raporu'nda çeşitli ülkelerin tarım, sanayi, maden kaynakları, çevre sorunları ve nüfus artış hızı incelenmekte, yakın bir zamanda kaynakların artan nüfusa yetmeyeceği belirtilerek aile planlaması yapılması, başka ülkelere bu konuda destek olunması gibi nüfus artış hızını düşürecek politikalar önerilmektedir

Global 2000 Raporu'nu hazırlayan ekibin başındaki Gerald Barney'in http://geraldbarney.com/G2000Page.html adresindeki Internet sitesinde bu rapor hakkında ön bilgi, 3 bölüm halindeki raporun kendisi ve bir giriş yazısı bulunmaktadır. Pdf formattaki rapor dosyaları indirilebiliyor.

Released in July 1980, this landmark study warned of grave consequences for humanity if changes were not made in environmental policy around the globe. Prepared over a three year period by the President's Council on Environmental Quality (CEQ) in cooperation with the U.S. Department of State and other federal agencies, this was the first comprehensive and integrated report by the United States or any other government projecting long-term environmental, resource, and population trends.

Haber özet : yenibil

10-Telefonunuzda bir aşı pasaportu taşımak zorunda kalacak mısınız?

Aşı durumunuzu gösterecek sistemler yaratma konusunda bir telaş var. Ancak nasıl çalışacakları hatta yararlı olup olmayacakları açık değil. Bazı uzmanlar aşı olmuş olduğunuzu kanıtlayacak "aşı sertifikası" veya "bağışıklık pasaportu"nun normal yaşama dönüş için gerekli olduğunu söylerken, başkaları kişisel gizlilik konusunda uyarıda bulunuyorlar.

Tıbbi ve teknik yönden sorunlar var. Bağışıklık güvenlik anlamına gelmez. Aşılar semptomları önlemede etkili, ancak insanların asemptomatik olarak hasta olmalarını ve asemptomatik olarak virüsü yaymalarını engeller mi bilmiyoruz. Oxford-AstraZeneca testleri bunu sağlayacağı izlenimini verdi ama Pfizer ve Moderna aşılarında aşı olanlar semptom göstermiyorlarsa düzenli olarak teste tabi tutulmadılar.

Negatif test sonucu bulaştırıcı olmadığınız konusunda en iyi gösterge sayılabilir; ancak sahte test sonuçları yaratan bir karaborsa oluşmuş durumda, bu konudaki kayıtlara da güven azaldı. Birçok hükümet "sağlık pasaportu" uygulamaları geliştiriyor; laboratuar veya sağlık sistemlerinden yetkili test sonucunu uygulamaya göndermesi istenecek. Ancak bu sistemlerin birbirine bağlanması o kadar kolay olmuyor. Bazı Amerikan doktorlarının kayıt göndermek için hala faks kullanmakta olduğu unutulmamalı.

Özel durumu olan insanların (hamile kadınlar veya ciddi alerji sorunları olanların) aşı olmaları uygun bulunmuyor. Aşı durumuna göre insanların normal aktivitelerini engellemek ciddi etik ve yasal sorunlar getirir.

There's a rush to build systems that could show your vaccination status. But it's unclear how they would work-or even how useful they would be.

Haber özet : yenibil

9-2020 Dünya Nüfus Bilgileri

Dünya Toplam Nüfus: 7,8 milyar.   En büyük ülke: Çin - 1,4 milyar
En genç bölge: Orta Afrika - Nüfusun yüzde 46'sı 15 yaşın altında
En yaşlı bölge: Güney Avrupa - Nüfusun yüzde 23'ü 65 yaşın üzerinde
En az yaşlı bulunan yerler: Afrika'nın alt bölgeleri - Nüfusun yalnızca yüzde 6'sı 65 yaş üzerinde
En fazla çalışma çağı nüfusu: Güney Amerika'da nüfusun yaklaşık yüzde70'i 15-64 yaş arasındadır
Hızlı nüfus artışı beklenen yerler: Batı Afrika ülkelerinde 2050'ye kadar yüzde 174 nüfus artışı bekleniyor
Mevcut nüfusu koruma düzeyinin altında artış olacak yerler: ABD ve Kanada mevcut nüfusu korumak için gerekli %2.1 oranının altında doğurganlık oranına sahiptir

ABD nüfusunun 2020-2050 arasında son on yıllarda olduğundan çok daha yavaş hızla artması, Çin'in nüfusunun 2050'ye kadar azalması bekleniyor. Benin ve Nijerya'da nüfusun yüzde 150'den fazla artması bekleniyor. Doğu Avrupa ülkelerinin 2050'de bugünden daha az nüfusa sahip olmaları bekleniyor

The 2020 World Population Data Sheet offers the latest population, health, and environment indicators for more than 200 countries and territories, each carefully researched by PRB's expert team of demographers and analysts.

Haber özet : yenibil

8-Çin hükümeti aşı yapılmasına uygun olmayan grupları açıkladı

(Güncelleme tarihi:: 04-01-2021) Çin bazı gruplarda ücretsiz COVID-19 aşısına başladı. Sırayla başka gruplara da yapılacak. Pekin'den bir yetkili hala aşı olması uygun olmayan gruplar olduğunu söyledi. Pekin Hastalık Kontrol Ve Önleme Merkezi yönetici vekili Pang Xinghuo bu grupların hamile kadınlar, emzirmekte olanlar ve bazı hastalıkları olanlar olarak açıkladı. Bu hastalar akut ateş ve enfeksiyon durumu, bağışıklık eksikliği veya düzensizlikleri, ciddi karaciğer veya böbrek hastalıkları, kontrol edilmeyen hipertansiyon, diyabetik komplikasyonu veya kötü huylu tümörleri olanlar

Şimdiki durumda 18-59 yaş grubundaki kişilere aşı yapılması düzenlendi. Bu yaş grubunda olmayanların aşı olup olamayacaklarının belirlenmesi için klinik testlerden daha fazla veri elde edilmesini beklemeleri gerekiyor.

Currently, people in the age group from 18 to 59 are arranged to receive the vaccination, and people not in the age group should wait for further data of clinical trials to know whether they could be vaccinated

Haber özet : yenibil

7-Dünya nüfusunun artışı konulu tartışmaların gelişimi Sıfır Nüfus Artışı hareketi - 3.bölüm

1970'lerin başlarında ABD hükümeti kısa bir süre nüfus sorunuyla ilgilenmeyi hızlandırdı, sonra bıraktı. Daha sonra Başkan Nixon Kongreye adım adım sıfır nüfus artışına geçişi destekleyen özel bir mesaj gönderdi. 1972'de Rockefeller başkanlığındaki Commission on Population Growth and the American Future sıfır nüfus artışına ulaşmayı hızlandıracak tedbirler önerdi. Ancak Nixon muhafazakar seçmenleri memnun etme amacıyla komisyonun son raporundan uzak durdu.

Sıfır nüfus artışının birçok muhalifi hareketi haksız şekilde eleştirmiş, ırksal azınlıkların çoğalmalarını kontrol etmeye çalışmakla suçlamışlardır. Başka eleştirmenler ise çevresel ve sosyal sorunlar konusunda nüfus artışını suçlamanın kapitalizmin eşitsizliklerini örtme çabası olduğunu belirttiler.

1970'lerin sonlarında denizaşırı aile planlaması politikaları kurumlaşmıştı ama doğum hızına müdahale düşünülmüyordu. Çevreci hareketler göçmen karşıtı tutum damgası olan Zero Population Growth (sıfır nüfus artışı hareketine) desteklerini kestiler.

Zero Population Growth hareketi yanlış yorumlandığını düşündüğü adını değiştirdi. Internet sitesi de yeni adını taşıyor: https://populationconnection.org

The term zero population growth encompasses both an urgent call to reduce the number of human beings and a neutral description of anticipated future demographic conditions. In either case, social scientists have not debated whether the world will reach zero population growth but when, at what level, and with what costs or benefits along the way.

Haber özet : yenibil

6-Dünya nüfusunun artışı konulu tartışmaların gelişimi Sıfır Nüfus Artışı hareketi - 2.bölüm

2.Dünya Savaşı sonrası gelişen daha iyi sağlık koşulları sonucu nüfus artışı hızlanmış ve aşırı nüfus endişeleri tekrar gelişmiş, ancak modern bilimin doğal kaynakların daha iyi çıkarılması ve yenilerinin yaratılmasına yönelik çözümler getireceği umudu endişeleri biraz azaltmıştır.

1950'lerde ve 1960'ların başlarında nüfus artışına karşı orta düzeyde bir karşı çıkış vardı; sanayileşme ve ekonomik gelişmenin sağlıktaki gelişmelerle önce nüfus artışına yol açacağı ikinci aşamada artışın düşeceği fikri yaygındı Nüfus bilimciler ise doğrudan müdahale (aile planlaması vb.) ile doğum hızının azaltılması gerektiğini düşünüyorlardı.

1952'de John D. Rockefeller III [1906-1978] tarafından kurulan Nüfus Konseyi bu tür programların geliştirilmesi ve nüfus konulu araştırmaların desteklenmesinde öncü oldu.

1960'ların ortalarında ABD hükümeti ülkede ve yurt dışında aile planlaması programlarına teknik destek ve fon sağlamaya başladı. 1960'lı yılların sonlarında yıllık nüfus artışı zirve yapınca örgütlü bir sıfır nüfus artışı hareketi (Zero Population Growth) gelişti. 1968'de The Population Bomb kitabını yazan Amerikalı biyolog Paul Ehrlich 1969'da Zero Population Growth grubunun yaratılmasına önayak oldu. Grubun taraftarları eğitim, doğurganlıkta gönüllü azaltma, kürtaj hakkının yasallaşması gibi şeyler savundular. Fakat küçük bir azınlık kadınların belli sayıda çocuk doğurma sonrası zorunlu olarak kısırlaştırılması gibi radikal önlemler istedi. (devamı edecek)

The term zero population growth encompasses both an urgent call to reduce the number of human beings and a neutral description of anticipated future demographic conditions. In either case, social scientists have not debated whether the world will reach zero population growth but when, at what level, and with what costs or benefits along the way.

Haber özet : yenibil

5-Dünya nüfusunun artışı konulu tartışmaların gelişimi ve Sıfır Nüfus Artışı hareketi - 1.bölüm

Küresel nüfus yılda yüzde 1,2 artmaktadır, bunun hemen tamamı gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşiyor. ABD'de göçmenlerde doğum hızı daha yüksek.

Dünya nüfusunun artışı konulu tartışmalar 19. yüzyıla girerken başladı. 1650'de 545 milyon olan nüfus 1.2 milyara çıkmıştı. İngiliz ekonomist Thomas Malthus 1798'de "Nüfus, kontrol edilmezse, geometrik oranlarla artar, yiyecek temini ise yalnızca aritmetik oranla artar" demiştir. John Stuart Mill (1806-1873) de onun kavramlarını kullanmış ve nüfus artışının, daha kötü toprakların üretime açılmasına geçileceği için, azalan ekonomik getirilere yol açacağını söylemiştir.

Thomas Jefferson ve diğer Amerikan aydınları fazla insan kaynağı sorununu kabul etmemişler, eşitlikçi ulus düşüncesine aykırı bulmuşlardır. Daha sonraları Malthuscu yaklaşım yeniden canlanmış, Birleşik Devletler'e göç arttıkça göçmenlerin daha çok çocukları olması yerli Amerikalı elitler arasında endişeye yol açmış, nüfus artışını sınırlama isteğini geliştirmiştir. Genetik olarak "uygun" olanlarda doğumu destekleme, olmayanlarda doğumu azaltmaya yönelme şeklinde bir soyarıtımı yaklaşımı da gelişmiştir.

1930'larda Büyük Bunalımın etkisiyle nüfus artışı yavaşlayınca nüfus artışıyla ilgili endişeler azaldı. John Maynard Keynes önderliğindeki bazı ekonomistler nüfusun büyümesinin yeni tüketiciler yaratarak ekonomik ilerleme sağlayacağını savundular. --Devam edecek--

The term zero population growth encompasses both an urgent call to reduce the number of human beings and a neutral description of anticipated future demographic conditions. In either case, social scientists have not debated whether the world will reach zero population growth but when, at what level, and with what costs or benefits along the way.

Haber özet : yenibil

4-Aşının zorunlu olması konusunda iki farklı uzman görüşü

Tam olarak koruyucu olması için aşının dünyadaki insanların çoğuna yapılması gerekir; ancak o zaman sürü bağışıklığına ulaşılabilir. Aşının zorunlu olp olmaması konusunda farklı görüşler var. Aşağıda iki uzmanın farklı görüşleri özetlenmiştir:

Alberto Giubilini (araştırmacı, Oxford Üniversitesi):
Aşı zorunlu olmalı, en azından bazı gruplar için. Aşı olmamak başkalarına zarar verebilecek durumda olmak demektir, bu da zorunlu kılmayı gerekli yapan etik bir gerekçedir. Aşı olma oranı ne kadar yüksek olursa sürü bağışıklığı eşiğinin altında kalma riski o kadar azalır. Başka hastalıklarda da zorunlu aşılanma ile başarılar kazanılmıştır

Vageesh Jain (Halk Sağlığı akademisyeni, UCL):
Zorunlu aşı otomatik olarak aşı olunmasını arttırmaz. AB fonlu bir araştırmada aşının zorunlu olduğu durumlarda daha fazla kapsayıcılık sağlandığının bir kanıtı olmadığı görülmüştür.
-Zorunlu aşılanma yüksek derecede bulaşıcı ve ciddi hastalıklarda uygun olabilir. Fakat bulaşıcı olsa da COVID-19'un ölüm oranı göreli olarak düşüktür.
-Zorunlu aşılanma politik açıdan risklidir. İngiltere'deki araştırmalar insanların yüzde 49'unun aşı olmaya eğilimli olduğunu gösterdi. ABD'deki araştırmalar da aynı sonucu verdi. İnsanlar aşı karşıtları oldukları için değil, netlik olmayan konular nedeniyle kararlı değildir. Uzun vadeli etkileri bilinmiyor, bağışıklığın ne kadar süreceği bilinmiyor
-Dünyada 58 milyon kadar aşı karşıtı olduğu tahmin edilmektedir. Zorla aşılanma bunlara yenilerinin katılmasınına yol açacaktır.
-Zorunlu aşının doğru seçim olma durumu nadirdir. 1990'lardaki çocuk felci salgınında başarı yasalarla değil bilgilendirme, eğitim ve engelleri kaldırmayla sağanmıştır.

To be properly protective, COVID-19 vaccines need to be given to most people worldwide. Only through widespread vaccination will we reach herd immunity - where enough people are immune to stop the disease from spreading freely

Haber özet : yenibil

3-Bağışıklık pasaportları iyi bir fikir mi?

COVID-19'a karşı aşılanmalar İngiltere'de başladı, başka yerler de onu izleyecek. Belki aşılanmış olanların normal yaşama dönmelerine izin verilerek ekonomi yavaşça açılabilir. Kişinin aşılanmış veya hastalığı geçirip iyileşmiş olduğunu belgeleyen ve bir ülkeye veya kuruma girmesine izin verilmesini sağlayan "Bağışıklık pasaportları" fikri tartışılmakta. Bazı hükümetler bu fikri kabul etmiş durumda.

Ancak virüse ikinci defa yakalananlara ne olacağı konusu emniyetli şekilde öngörülemediğinden "bağışıklık pasaportu" kesinlikle iyi bir fikir değildir. Aşı sonrası insanların durumuyla ilgili veriler henüz yayınlanmamıştır. Aşılanmış insanlar yine de hastalığı bulaştırabilirler, aşının bulaşmayı önleyip önlemediği konusunda kanıtların toplanması gerekir

Vaccinations against COVID-19 are getting underway in England and will soon follow elsewhere.

Haber özet : yenibil

2-Bilim insanları koronavirüsün yarasalardan geldiğini, laboratuarda yapılmamış olduğunu nasıl biliyorlar

Koronavirüsle ilgili komplo teorilerinden biri onun laboratuarda yaratılmış olduğu fikridir. Ancak virüsü inceleyen bilim insanlarının büyük çoğunluğu onun doğal şekilde evrimleşmiş ve hayvanlardan, büyük olasılıkla yarasalardan, insanlara geçmiş olduğuna inanıyor.

Koronavirüsün genetik yapısı çıkarılmış ve bilim insanları tarafından dünya çapında paylaşılmıştır. Eğer virüs bir laboratuarda geliştirilmiş olsaydı genom verisinde manipulasyon işaretleri olurdu. Mevcut bir viral yapı ve ona eklenmiş veya ondan çıkarılmış genetik unsurların kanıtları bulunurdu. Virüste genetik değişiklik yapmada kullanılan tekniklerin bir genetik işaret bırakmamış olması pek muhtemel değildir.

Bilinen bir yarasa virüsü olan RaTG13'den geliştiği düşünüldü; ancak doğrulanmadı. Bu iki virüsün genomları %96 benzerlik taşıyor. Evrimsel anlamda bu oran büyük farklılık anlamına geliyor. Koronavirüs büyük olasılıkla yarasalarda düşük düzeyde olan ve uzun süre varlığını sürdüremeyen bir virüs türünden gelişti. Bir ara hayvanda insan hücrelerine saldırma yeteneğini geliştirmiş olabilir. Ya da virüsün başlangıçta zararsız bir biçimi doğrudan insanlara geçip zararlı olacak şekilde evrimleşmiş olabilir.

One of the conspiracy theories that have plagued attempts to keep people informed during the pandemic is the idea that the coronavirus was created in a laboratory. But the vast majority of scientists who have studied the virus agree that it evolved naturally and crossed into humans from an animal species, most likely a bat.

Haber özet : yenibil

1-H5N1'de değişiklik yapılarak yaratılan virüs yaratılmalı mıydı?

(23 Aralık 2011'de livescience.com'da yayınlanan, o günlerde gerçekleşmiş olan virüs üretme projeleri ile ilgili tartışmaları ele alan bir yazıdan özet çeviri)

Yazan: Wynne Parry -Kuş gribi virüsünde değişiklik yapılarak insanlar arasında yayılma kapasitesinde bir virüs yaratılan iki ayrı araştırma projesi haberleri bilim insanları arasında tartışmalara yol açtı. Bazı bilim insanları bu projelerin H5N1 denen virüsü anlamada önemli bir ilerleme sağladığını savundu. Pittsburgh Üniversite'sinden Dr. Andrea Gambotto amacın bir virüsün nasıl mutasyon geçirebildiğini anlamak olduğunu söyledi

Bazı uzmanlar bu araştırmaların yapılmasının birinci hata olduğunu, proje ayrıntılarının yayınlanmasının da ikinci hata olacağını söylediler. "Bir kişiye kazara bulaşması ve bir salgına yol açması düşük bir olasılıktır, fakat imkansız da değildir" dediler ve 1977'de bir laboratuarda böyle bir kaza yaşandığını anımsatarak potansiyel faydaların belirsiz olduğunu ve yaratılan riskten daha önemli olmadığını söylediler.

Bu projelerden biri Hollanda'da Erasmus Medical Center'da Ron Fouchier liderliğinde bir grup tarafından yürütüldü. H5N1'in memelilere çok benzeyen yaban gelinciğinin yakalandığı bir türü yaratıldı. Bulaşma fiziksel temas olmasa da gerçekleşiyor, yani havayla taşınan bir enfeksiyon oldu.

Wisconsin Üniversitesi ve Tokyo Üniversitesi'nde Yoshihiro Kawaoka liderliğinde yapılan diğer araştırmada da yaban gelinciği kullanılarak virüsün çok daha yüksek bulaşıcılığı olan bir biçimi yaratıldı. ABD Biyogüvenlik Bilim Kurulu çalışmalarını yayınlamayı düşünen araştırmacıları ve dergileri zararlı şeyler yapmayı düşünenlere yol gösterebilecek ayrıntıları yayınlamamaları konusunda uyardı.

By Wynne Parry December 23, 2011 - News of two separate research projects that altered the bird-flu virus so it could potentially spread between humans has some experts asking: Should this research have been done at all?